Hala kimseye anlatamadıklarım varmış. Hala korkularım. Hala incinmekten kaçışlarım, gözyaşlarım.
Çizgi filmlerden kalma ışıklarım varmış bir anda ortaya çıkan. Bir anda farkedilen cümlelere karşı hassasmışım meğer.
Oturduğun yerden kalkıp, bana senaryolar yazmaktan vazgeçip, koşar adım ayaklarımı durdurmaz mısın?
Sırtıma vur. Çok öksürüyorum. İçimde büyüyen şeyi çıkaramıyorum. Öksüren ordularımı korkut beni değil. İçime yerleşen ağrıyı kaldır yerinden. Kadınlığımı bana bırak. Seni benden sert sessizleri yumuşatarak alsın biri. Bu kadar da hikaye kalınmaz ki!
O zaman dinle şimdi, hatırla. Hatırlarken ağzının sadece bir kenarıyla gülümse.
Gündüzü uyutmalı
Geceyi büyütmeli
Gündüzün koynunda geceye bi güzel küfretmeli.
Tahterevalliden bozma! Aşk, hayat...
Dalgalar vurduğunda içimdeki tanrıçaya, kıyıda bi sandal olmalı içinde içimi taşıyan... Değiştirmez zamanı bana dipsiz bir kuyudan çıkardığın petrol. Kaynak olsan ne yazar kayıp pusula seni!
İstanbul, Ortaköy
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder