15 Kasım 2004 Pazartesi

çocuksun sen


Ahmet Telli misali “Çocuksun Sen”....

İçindeki şefkatin dışavurumu sana beklediğin ilgi olarak karşılık vermeyince hırçınlaşan, karşındakini üzebilecek ya da sinirlendirebilecek her türlü cümleyi birbiri ardına sıralayabilecek kapasiteye sahip bir çocuksun sen.

Güzel ve masum yüzünün arkasında beklediklerini alamamış, aradıklarını bulamamış, sahip olduklarının değerini bilememiş şımarık bir çocuksun sen.

Kalbini dış dünyaya her açtığında belki ihanete uğramış, belki yüzüstü bırakılmış, belki de öylece kalakalmış, şimdi gözlerinde korkulu gülümseme olan bir çocuksun sen.

Bu satırlar sana çocuk... Hayatın peşinden inatla koşan çocuksu ayaklarına... Muzur gülüşünün ardındaki şefkati her an vermeye hazır kalbine... Doymayan sahiplenme arzuna... Aslında neye gerçekten önem verdiğini henüz belirleyememiş olan telaşlı ruhuna...

Bu satırlar sanaydı çocuk... Çocukluğunu yaşamama fırsat veren hırçın kalbineydi... Geriye dönüldüğünde hatıralarda inatçı, korkak, doyumsuz, asi, şefkatli ve aşık bir kalbi hatırlatan çocuk yüzüneydi... Bana kendimi hatırlatmanaydı...

Bu satırlar biten her şeyin ardından sanaydı çocuk...


İstanbul, B.Çekmece

*** görsel buradan alınmıştır

Kdv siz

  Yalnızlığım Şapkasız başım Geride bırakılmışlığım Arkadan konuşmadan içime susmuşluğum Yalnızlığım  Bir ten ardında yoksul kalmışlığım Bir...