Aslında
geçen gece de seninle oturmuştuk, burada: kabak'taki ilk evimde,
görüş alanı açıldığı günden sonra. İroniye bak ki, açık
olan görüş alanıma rağmen ilk defa bu gece fark ettim denizi
artık görebildiğimi, tek başımayken. Tıpkı buradaki ilk gecemde
gökyüzü deliğimden kayan yıldızı yakalamaya çalışırken
olduğum gibi heyecanlandım, tek başıma. Üstelik gökyüzünü
zaten her daim seyrettiğimi zannederken... Bazen dar, bazen geniş
bakış açılarımla kendime heyecanlar yaratıyorum işte. Acı,
keder, hüzün başka da mutluluğu tek başına yaşamak biraz tuhaf
, işin içine hüzün giriyor paylaşmayınca... Belki de sırf bu
yüzden yalnızlık tek başına yaşanıyor, selamlar asaf baba.
Ve
şimdi karşımda ay'ın “dede” hali var, suya düşürmüş
beyaz gölgesini.
Çocuksun
sen hala bir oyunu seven.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder