22 Ekim 2012 Pazartesi

ara not 2


Aslında geçen gece de seninle oturmuştuk, burada: kabak'taki ilk evimde, görüş alanı açıldığı günden sonra. İroniye bak ki, açık olan görüş alanıma rağmen ilk defa bu gece fark ettim denizi artık görebildiğimi, tek başımayken. Tıpkı buradaki ilk gecemde gökyüzü deliğimden kayan yıldızı yakalamaya çalışırken olduğum gibi heyecanlandım, tek başıma. Üstelik gökyüzünü zaten her daim seyrettiğimi zannederken... Bazen dar, bazen geniş bakış açılarımla kendime heyecanlar yaratıyorum işte. Acı, keder, hüzün başka da mutluluğu tek başına yaşamak biraz tuhaf , işin içine hüzün giriyor paylaşmayınca... Belki de sırf bu yüzden yalnızlık tek başına yaşanıyor, selamlar asaf baba.

Ve şimdi karşımda ay'ın “dede” hali var, suya düşürmüş beyaz gölgesini.

Çocuksun sen hala bir oyunu seven.


Hiç yorum yok:

Kdv siz

  Yalnızlığım Şapkasız başım Geride bırakılmışlığım Arkadan konuşmadan içime susmuşluğum Yalnızlığım  Bir ten ardında yoksul kalmışlığım Bir...