16 Aralık 2008 Salı

çıkalım buradan


Kömür sobası yakmalıyım. Ancak içinde sevgilileri tutuşturabilen, karşısında Baudelaire ile pis yedili oynayacağım, önümde kaju fıstıklarıyla Nazım’dan mısralar mırıldanacağım yakıcı bir şeye sahip olmalıyım içimde.

Aynaların kırmızı konuşma baloncukları çizdiği bir dünya bulmalıyım. Boğaların “garip” bakışlarını, tuhaf repliklerini 7/24 bir duvara asmalıyım, gri bir çerçeveyle. Çerçeveli hayatların arasında kendime bir oda bulmalıyım.

Sabah 8,30 tekilalarının zamansızlığında seni bir odada hapsetmeliyim. Ekose manzaralı bir odada saklambaç oynamalıyım. Ancak küçük karelerin ardına saklanan çakıltaşı gibi gizlenen küçük bir kaplumbağa olmalıyım evim sırtımda.

Sana konuşmalıyım durmadan çigan orkestrası eşliğinde. İçimdeki sözcükleri içine sallana sallana yama yapmalıyım.

Görmek güzel şey be Aragon! Geride kalan tüm sözler plastik kaplı.

İstanbul, Ortaköy

*** görsel buradan alınmıştır

Hiç yorum yok:

Kdv siz

  Yalnızlığım Şapkasız başım Geride bırakılmışlığım Arkadan konuşmadan içime susmuşluğum Yalnızlığım  Bir ten ardında yoksul kalmışlığım Bir...