10 Şubat 2019 Pazar

Bu bir senaryo mu, kaleminden yaratılan?

Parmaklarımla kendime doğru ittirdiğim kristal viski bardağının içindeki beyaz şarabın her yudumunun, Cihangir’deki sohbetlere meze yapılışlar gibi feda edildiğini görüyorum. 
Aman allahım bu ne büyük nida! 

Kafaların, o meşhur yaratıcılığının üzerinden akan bal damlaları gibi, üreticilerinin ağzının kenarından tam damlarken, Güliver’in kapıp aldığı lokmalarda boğuluyorum.

Hayat Güliver gibi,  tek eliyle kavrıyor ve genlerden gelen bir gelenekmiş gibi örtüyor toprağını üstüme. Kadın elinde hayat bulan hikayelerin, erkek elinde can çekişmesini sessizce gözümden akanlarla karşılıyorum da bi çaresi olmadığından susuyorum.

Kurtuluş, İstanbul

Hiç yorum yok:

Kdv siz

  Yalnızlığım Şapkasız başım Geride bırakılmışlığım Arkadan konuşmadan içime susmuşluğum Yalnızlığım  Bir ten ardında yoksul kalmışlığım Bir...